Türkiye Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yanar, ülkenin ikinci tur başkanlık seçimine resmen gideceğini duyurdu. Bu seçimler 28 Mayıs 2023 Pazar günü gerçekleştirilecek ve sadece en çok oyu alan iki aday, Halk İttifakı'nın adayı ve mevcut başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı'nın adayı Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasında gerçekleşecek.

Cumhuriyet Halk Partisi lideri ve başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Twitter hesabından yaptığı yeni bir paylaşımda, seçimler hakkında destekçilerine şunları söyledi: "Sevgili dostlarım, dün günden beri durmadan çalışıyoruz, umudunuzu kaybetmeyin. Durum hakkındaki net görüşlerimi sizinle paylaşacağım, sonra hep birlikte bu seçimlerin üstesinden geleceğiz. Sonuçta, kararı sadece halkımız verecek."

Bu bağlamda, İstanbul partisi yetkilisi Janan Kavtanji Oğlu, Twitter hesabından yaptığı bir açıklamada, İstanbul'un ikinci turda elinden gelenin en iyisini yapacağını ve bu turu kazanmayı umduğunu belirtti. O, "Vatandaşlarımızın kalplerini ve oylarını kazanmaya çalışacağız ve son söz onlara ait olacak. Başarılı olacağımıza inanıyorum..." dedi.

Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi'nin başkan yardımcısı Oğuz Can Salcı, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Eğer bugün olmazsa, yarın olacak. Halkımıza taşıyacağımız değişim için mücadelemizi ve umudumuzu yaymaya devam edeceğiz ve iktidara geleceğiz. Saray zaten kaybetti... Değişim isteyenler 28 Mayıs'ta kazanacak. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Umut ve sevgi Türkiye'nin her yerinde hüküm sürüyor ve biz başaracağız ve kazanacağız."

Medya Güvensizliği Başlığıdır

Pazar günkü olayların değerlendirmesi kapsamında, Alman Duetsche Welle ağı Pazartesi günü bir dizi yorum yayınladı. Bunlardan birinde, Türk araştırmacı Jülen Kavuş, seçimler gibi yüksek derecede polarize olmuş ortamlarda insanların yanıltıcı bilgiye daha açık olduğunu belirtti ve "Bu kutuplaşma, yanıltıcı bilgi yığını nedeniyle seçimleri ciddi şekilde etkiliyor" dedi. Ayrıca, "Türk medya sistemindeki mevcut dinamikleri ve iklimi gerçekten anlamak önemli. Vatandaşlar gerçekte medyalarına çok güvenmiyorlar. Haberleri sosyal medya platformlarından tüketiyor ve alıyorlar." dedi.

Ankara Büro Şefi Özgür Ünlühisarcıklı, meslektaşı Kavuş'un görüşlerine katılarak, "Türk medyasına büyük ölçüde Erdoğan hükümetinin bir uzantısı olarak bakılırken, çoğu insan, başkan ve müttefiklerinin kontrol ettiği medyaya güvenmiyor." dedi. Ayrıca, "Başkan Erdoğan ve rakibi Kılıçdaroğlu'nun medyaya eşit erişim imkanı olduğunu söylemek isterim" dedi, ancak bu gerçekleşmedi. Seçim sonucu, tamamen kutuplaşmış bir ülke ortaya çıkarırken, Alman Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Enstitüsü'nden araştırmacı Sinem Adar'a göre, "Erdoğan, siyasi ittifakının 'kültürel ve milliyetçi militarizme' doğru giden yaklaşımı nedeniyle bazı kazanımlarını kaybetti. Bu, onun lehine olması için yapılan bir hamleydi."